Ben şu an 32 yaşındayım. Başımdan geçen olay yaklaşık dört yıl önceydi. Samimi olduğum bir muhasebeci arkadaşım vardı. Bürosuna sık sık giderdim. Arkadaşın bürosunda Tuba diye bir sekreter vardı. Onla aramız iyiydi. Birkaç defa ben oradayken Tuba’nın Ebru isminde ablası gelmişti. Tuba ilk karşılaşmamızda ablası Ebru’yu benimle tanıştırmıştı. Ebru 42 yaşlarında, yaşında göre bakımlı, 168 civarında, esmer, balıketli bir hanımdı. Kapalı ama hoş giyimi vardı. O gün kısa sohbetimiz olmuştu. Ebru Hanım o gün giyimi, konuşması, tavırları benim dikkatimi çekmişti. Öğretmen olduğum için sonraki karşılaşmalarımızda çocuklarından ve onların eğitimlerinden konuşmuştuk.
Bir zaman sonra arkadaşın bürosuna gittiğimde, arkadaşın sekreteri Tuba telefonumu istedi. Ablasının istediğini ve çocukların eğitimi ile ilgili bir şey sormak istediğini söyledi. Telefonumu tabiî ki verdim. Bürodan çıktıktan bir iki saat sonra tanımadığım bir numara aradı. Arayan Ebru Hanım’dı. Çocuklarına özel ders aldırmak istediğini ve bu konuyu yüz yüze konuşmak istediğini söyledi. Ebru hanımla uygun bir pastanede buluşmak için sözleştik. İki gün sonra pastaneye gittim. Beklemeye başladım. Biraz bekledikten sonra sözleştiğimiz saatte geldi. Üzerinde hoş bir tuning vardı. Eşarbını topuz yapmış ve dudaklarında hafif bir ruj vardı. Tuningin adlında ise dar kesim uzun bir balık etek vardı. Ayağında topuklu hoş bir ayakkabı vardı. Sohbet etmeye başladık. Sohbet ederken ara ara göze geliyorduk. Bir şeylerin olacağını sezinlemiştim.
Ebru Hanım iki çocuk annesiydi. Eşi işi icabı her hafta birkaç gün şehir dışına gitmesi gerekiyordu. Eşinin işinden dolayı çocuklar ile çok ilgilenemediğini, çocuklarla kendisinin ilgilendiğinden bahsetti. Yarın akşam eve beklediğini kocasının da evde olacağını ve Tuba’nın da geleceğini söyledi. Yarın için sözleştik.
Bir gün sonra arkadaşın bürosuna uğradım Tuba ile iş çıkışı ablasının evinin yolunu tuttuk. Güzel bir semt ve güzel bir apartman dairesinde oturuyorlardı. İçeri girdik. Ebru Hanımın eşi Tuncay beyle tanıştım. Salona oturmuştuk. Tuncay beyle bir süre sohbet ettik. Bir ara Tuncay beyin yanına Ebru hanımda geldi oturdu. Çok belli etmeden şöyle bir süzdüm. Üzerinde dar kesim bir bluz vardı. Göğüslerinin biçimi bluzdan belli oluyordu. Yine eşarbını topuz yapmış yine dudaklarında hafif bir ruj vardı. Altında ise dar bir kumaş pantolon giymiş bluzu pantolonun üzerine bırakmıştı. O an belli etmeden hafifçe süzerken Ebru Hanım ile göz göze geldik. Gözlerimiz çok kalmadı bir arada. Tuncay Bey sürekli iş icabı dışarı gittiğini ve çocuklarla ilgilenemediğini söyledi. Çocukların derslerinin kötü olduğunu öğretmen desteğine ihtiyaçları olduğunu söyledi. Eşi Ebrunun söylemesi üzerine Tubanın patronuyla arkadaşlığı olan benden ders aldırmaya karar verdiğini söyledi. Sanırım tanıdık olmam güven olayını pekiştirmişti. Günü ve saatleri kararlaştırdıktan sonra ayrıldım. Tuncay Bey evde olduğu zamanlarda gidecektim.